A Milli Takım’dan ayrıldığı için asla kırgın olmadığını dile getiren Göztepe’nin emektar ismi, Milliyet Gazetesi spor yazarı Attila Gökçe’ye konuştu. Halil, “Dünya Şampiyonu Fransa’yı yendik. Dünya Kupası elemelerinde grubun favorisi sayılan Hollanda’yı da yendik. Sırada İtalya var, kazanabiliriz” dedi.

Futbolcu olmasaydı, profesyonel boks yıldızı olabilirdi. Boksu seviyor. Ancak ringe çıkmış değil. Yine çok sevdiği bir sporu, futbolu, meslek olarak seçmiş. O bir transfer yıldızı değil, Göztepe’nin efsane yıllarına dönme çabalarında en önde yürüyen sembol bir futbolcu. Halil Akbunar.

“30 kişilik kadroda 26’ya kalamadığın için kırgın mısın? Kendini dışlanmış gibi hissediyor musun?”

– Hayır, asla kırgın değilim. Şenol Güneş Hocamızı da, arkadaşlarımı da seviyorum. Bizi kapıya kadar sarılarak uğurladılar. Elbette üzüldüm. Ama profesyonel bir futbolcu olarak böyle üzüntüleri çok çabuk geride bırakmalıyız.

“Orada olmak ister miydin?”

– Bunu kim istemez ki… Orada olsam elimden gelen en iyi katkıyı vermeye çalışırdım. Şimdi ben buradayım, arkadaşlarım orada. Şunu söylemeden geçemeyeceğim. Çok iyi bir Milli Takımımız var. Bu ülkenin ve Avrupa’da oynadıkları liglerin en gözde futbolcuları. Bu takım, göreceksiniz, iyi işler yapacak.

“İtalya karşısında?”

– İlk yirmi dakikada gol atarsak, sonrasında maçı kontrolümüze alır iyi bir sonuçla bitirebiliriz. Kazanırsak kimse şaşırmasın yani. İtalya, İtalya’dır. Bunu biliyoruz. Biz de az değiliz. Dünya Şampiyonu Fransa’yı yendik. Dünya Kupası elemelerinde grubun favorisi sayılan Hollanda’yı da yendik. Sırada İtalya var, kazanabiliriz. Bunu da herkes bilmeli…

Halil Akbunar, Süper Lig’de 40 maçın tamamını oynayan tek futbolcu. Kırmızı kartı yok, üç kez sarı kart görmüş. Kaptanlığı, liderliği ve sosyal hayattaki davranışları ile beğeniliyor, takdir ediliyor.

Süper Lig’de onu 694 futbolcudan ayıran 40 maç özelliğinin yanı sıra “aidiyet” duygusu da saygıyı hak edecek düzeyde:

“Göztepe’nin yuvadan yetişmiş oyuncusuyum. Kiralık gittiğim ilk yıllarda çok acı çektim. Mutluluğu burada buldum, dünyamı burada kurdum. Şimdi transfer mevsimi… Herkes için hayırlı olsun. Ben bu mevsimlerin dışındayım. Futbolu Göztepe’de bırakacağım. 35 yaşıma kadar oynamak dileğindeyim. 7-8 yılım daha var… Bu dönemde Göztepe’yi yeniden Avrupa kupalarına döndürebilirsek, efsane kaptanımız Gürsel Aksel, Nevzat Güzelırmak ve Halil Kiraz abilerimizin yaşattığı masalın devamını yazabilirsek görevimi yapmış olurum.”