Öyle bir kırılma noktasıydı ki bu maç.
Kaybedilse belkide 1 sene heba olacaktı..Teknik direktörün kellesi istenecek hatta başkanın bile istifası istenecekti..
Takımda ki , taraftarda ki , camiada ki inanç kaybolacak , henüz 14. haftada herşey toz duman olacak , Göztepe için karanlık günler yeniden başlayacaktı..
Dile kolay üzerindeki 2 takımda kaybetmiş , ve sen toplam 9 puanlık maça çıkıyorsun. Her zaman iyi futbol bekleyen taraftarın çoğunluğu , sadece galibiyet bekliyordu..
Şükürler olsun ki hiçbir senaryo gerçek olmadı..
Son yılların en güzel , en rahat , en mutlu haftasonunu yaşattı bize Göztepe..
13 hafta boyunca maçların sadece belli bölümlerinde oynayıp kazanan takım , son Aydınspor 1923 maçında dip yapıp , hiçbir bölümde iyi oynayamamıştı..
Taraftar elbet başarı bekliyordu , başarı olmasa da güzel futbol , sahada basan , ezen , rakibini ısıran bir takım görmek istiyordu..
Eleştirilerin çoğu da haklıydı..
Peki ne oldu da 1 hafta önce dökülen bu takım 1 hafta sonra harikalar yaratmıştı ?
Bunun tek cevabı var..
Aydınspor 1923 maçından sonra camia da ki oluşan panik havası ve kaos ortamı çok ustaca yönetilerek bertaraf edildi.
Yönetim olaya ağırlığını koydu..
Önce üç futbolcu ile yollar ayrıldı , daha sonra başkan Hüseyin Altınbaş '' hocamınızın sonuna kadar arkasındayız '' açıklamasını yaptı.
Bu iki olay futbolculara çok ciddi bir gözdağıydı..
Bir sonraki aşamada teknik direktör Özgür Zengin gerek sosyal medya gerekse taraftar temsilcilerini toplayıp , hatalarından dolayı özür diledi ve taraftarı yumuşattı.
Peki saha içinde ne oldu da takım son yılların en güzel oyunuyla en farklı galibiyetini aldı ?
Bence herkesin gözardı ettiği Fatih Yiğen hamlesi ( mecburiyetti ) bizim maçı kazanmamızda ki en önemli etkenlerden biriydi.
Dahan önceki yazımda da belirttim. Yine yazıyorum. Bu takımın baskı kuramamasında ki en önemli sebeb stoperleridir.
Elimizde Fethi'yi saymazsak ( onu net olarak izleyemedik ) Aytek , Sabutay ve Fatih Yiğen var.
Bunların bence üçüde aynı tip ve ağır stoperler. Ama Fatih Yiğen'i diğer ikisinden ayıran bir özellik var.Dikine isabetli paslarla geriden oyun kurabiliyor.Topu ön tarafa , Onur veya Hasan Türk'e nasıl aktardığını maçın tekrarında izleyin lütfen..Top defanstan hızlı şekilde 2.bölgeye ulaşınca rakip takım gerek adam paylaşımında , gerek kademe anlayışında ciddi hatalar yapıyorlar.
Sabutay ve Aytek'le oynadığımız zaman top ikisinden birindeyken ya Ramazan yada Osman Fırat'a gidiyor. Oyunu kurma görevini sağ ve sol bekler yapınca da top orta alanda sıkışıp kalıyor.Çünkü ; Aytek'de Sabutay'da oyun kurma ve geriden atak başlatma özelliği olmayan oyuncular.
Bunun haricinde ; antremanlar da hakedenin formayı alması , her oyuncunun antreman performansını üst seviyeye çekecektir elbette. Bu gayet güzel bir uygulama. Ancak ince bir detayda var. Bazı oyuncular antremanlar da harikalar yaratıp , maçlarda dökülürken , bazıları da antremanlar da hiçbirşey yapmayıp maçlar da harikalar yaratabiliyor. Buna da dikkat etmek gerekli diye düşünüyorum. Hasan Türk antreman performansını , maça yansıtarak , gayet de güzel oynayıp kaleyi gördüğünde yoklayarak , hocasını mahçup etmedi. Ancak ; bir önceki hafta antremanlar da çok çalışıp sahada dökülen Mehmet Ayaz'ı da unutmamak gerekli..
Pazar günü sahada ki her oyuncu formasını sırılsıklam yapıp , Göztepe'ye yakışır şekilde oynadı. Kötü olan hiç kimse yoktu desek yeridir. Muhteşem bir zafere de imza attılar. Ben inanıyorum ki Göztepe için lig yeni başlıyor. Önümüz de çok zorlu bir Tarsus maçı var. Y.Malatyaspor'u orada yenip özgüven kazanan Tarsus , bize karşıda Y.Malatya'ya karşı oynadığı gibi oynayacak , 11 kişiyle kendi sahasında bekleyip , kontra ataklarla sonuç arayacaktır.
Burada iş önce taraftara düşüyor. Takımımızı ilk dakikadan itibaren , tüm gücümüzle desteklemeli , Tarsuslu futbolcuların direncini kırıp , takımımızın erken bir gol bulmasını sağlamalıyız. Benim izlediğim Tarsus İdman Yurdu , Kırklarelispor'dan daha kötü bir takım. Hatayspor , kendi sahasında 9. dakikada golü atıp 3-0 kazandı. 7 -0 'da kazanabilirdi.Malatya ise gol bulacağım diye uğraşırken rakibin ilk atağında kalesinde golü gördü.
Dedim ya iş bize düşüyor. İlk dakikalarda hem sahada hem tribünde o baskıyı rakibe hissettirirsek Kırklareli maçından çok daha farklı kazanacağımız bir maç olur. Aksini düşünmek bile istemiyorum..
Saygılarımla
Yenal ULUSOY
Yorumlar (0)